Makedonya'dan Ortaasya'ya. Enver Paşa. I. cilt: 1860-1908

Şevket Süreyya Aydemir

 

Ekler

 

I. Enver Paşanın Aile Şeceresi

II. Meşrutiyet Kanun-u Esasisi

 

 

EK: I

ENVER PAŞANIN AİLE ŞECERESİ

 


 

 

II. Meşrutiyet Kanun-i Esaîsi

 

1860’lardan başlayarak Osmanlı imparatorluğunda, dar, fakat aydın Osmanlıların savaşı, Meşrutiyet rejimi ve ona temel olacak olan, bir Kanun-u Esasi içindi. Bu mücadeleyi evvelâ Genç Osmanlılar, sonra da Genç Türkler sürdürdüler. 1860larla 1908 arasında...

 

1876’da ve Mithat Paşanın önderliğiyle ilân edilen Meşrutiyet rejimi, ömürsüz oldu. Sonra bütün Genç Türk hareketleri, bu hedefe yöneldi. 1908 öncesinde Rumeli’de gizli ihtilâl cemiyetleri, bunun için kuruldu. Hürriyet kahramanı Enver Bey ve diğerleri, bunun için dağa çıktılar. 10 temmuz 1323’te (23 temmuz 1908) ihtilâl, bunun için yapıldı.

 

Ve dağdan inen Enver Beyin, muzaffer bir kahraman olarak Selânik istasyonuna girerken, geleceğin sadrazamı Talat Beyin, kırmızı ciltli bir kitapçık halinde ona sunduğu hediye, işte bu Meşrutiyet Kanun-u Esasisi idi...

 

 

SALNAME-Î DEVLET-İ ALİYE-î OSMANİYE

1320 (1904) Sene-i Hicriyesine Mahsus

Sayfa: 38-51 [*]

 

KANUNU-U ESASÎ

 

MEMALİK-İ DEVLET-İ OSMANİYE

 

Birinci madde — Devlet-i Osmaniye memalik ve kıtaat-ı hazırayı ve eyalât-ı mümtazeyi muhtevi ve yekvücut olmakla hiç bir zamanda hiç bir sebeple tefrik kabul etmez.

 

İkinci madde — Devlet-i Osmaniyenin payitahtı İstanbul şehridir. Ve şehr-i mezkûrun sair bilâd-i Osmaniyeden ayrı olarak bir gûna imtiyaz ve muafiyeti yoktur.

 

Üçüncü madde — Saltanat-ı Seniye-i Osmaniye Hilâfet-i Kübray-i Islâmiyeyi haiz olarak sülâle-i âl-i Osman’dan usul-i kadimesi veçhile ekber evlâda aittir.

 

Dördüncü madde —Zat-ı Hazret-i Padişahî hasb-el-hilâfe, din-i îslâmm hamisi ve bilcümle tebaa-i Osmaniyenin hükümdar ve padişahıdır.

 

Beşinci madde — Zat-ı Hazret-i Padişahînin nefs-i hümayunları mukaddes ve gayr-i mes’uldür.

 

Altıncı madde —Sülâle-i âl-i Osmanın hukuk-ı hürriyet ve emval ve emlâk-i zatiye ve mâdam-ül-hayat tahsisat-ı mâliyeleri tekafül-i umumiye tahtmdadır.

 

Yedinci madde — Vükelânın azil ve nasbi ve rütbe ve mansıp tevcihi ve nişan iltası ve eyalât-ı mümtazenin şerait-i imtiyaziyesine tevfikan icray-ı tevcihatı ve meskûkât darbı ve hutbelerde namının zikri ve düvel-i ecnebiye ile muahedat akdi ve harp ve sulh ilânı ve kuvve-i berriye ve bahriyenin kumandası ve harekât-i askeriye ve ahkâm-i şeriye ve kanuniye icrası ve devair-i idarenin muamelâtına müteallik nizamnamelerin tanzimi ve mücazat-i kanuniyenin tahfifi veya afvı ve meclis-i umumînin akd ve tatili ve icabında heyet-i mebusanın azası

 

 

*. İfade ve metin aynen verilmiştir.

 

 

572

 

yeniden intihap olunmak şartıyle feshi hukuk-ı mukaddese-i padişahî cümlesindendir.

 

 *

 

TEBAA-İ DEVLET-İ OSMANİYENİN HÜKUK-İ UMUMİYESİ

 

Sekizinci madde — Devlet-i Osmaniye tabiiyetinde bulunan efradın cümlesine herhangi din ve mezhepten olursa olsun bilâ-istisna Osmanlı tabir olunur ve Osmanlı sıfatı kanunen muayyen olan ahvale göre istihsal ve izaa edilir.

 

Dokuzuncu madde — Osmanlıların kâffesi hürriyet-i şahsiyelerine malik ve âharın hukuk-ı hürriyetine tecavüz etmemekle mükelleftir.

 

Onuncu madde — Hürriyet-i şahsiye her türlü taarruzdan masundur. Hiç kimse kanunun tayin ettiği sebep ve suretten maada bir bahane ile mücazat olunamaz.

 

On birinci madde — Devlet-i Osmaniyenin dini, din-i îslâmdır. Bu esası vikaye ile beraber asayiş-i halkı ve âdab-ı umumiyeyi ihlâl etmemek şartıyle Memalik-i Osmaniyede maruf olan bilcümle edyânın serbestî-i icrası ve cçmaât-i muhtelifeye verilmiş olan imtiyazat-ı mezhebiyenin kemakân cereyanı taht-ı himayetindedir.

 

On ikinci madde — Matbuat kanun dairesinde serbesttir.

 

On üçüncü madde — Tebaa-i Osmaniye nizam ve kanun dairesinde ticaret ve sanat ve felâhat için her nevi şirketler teşkiline mezundur.

 

On dördüncü madde — Tebaa-i Osmaniyeden bir veya birkaç kişinin gerek şahıslarına ve gerek umuma müteallik olan kavanin ve nizamata muhalif gördükleri bir maddeden dolayı işin merciine arzuhal verdikleri gibi mecalis-i umumiye dahi müddei sıfatıyle imzalı arzuhal vermeye ve memurinin ef’alinden iştikâya salâhiyetleri vardır.

 

On beşinci madde — Emr-i tedris serbesttir. Muayyen olan kanuna tebaiyet şartıyle her Osmanlı umumî ve hususî tedrise mezundur.

 

On altıncı madde — Bilcümle mektepler devletin taht-ı nezaretindedir. Tebaa-i Osmaniyenin terbiyesi bir siyak-ı ittihat ve/intizam üzere olmak için iktiza eden esbaba teşebbüs olunacak ve milel-i muhtelifenin umur-i itikadiyelerine müteallik olan usul-i talimiyeye halel getirilmeyecektir.

 

On yedinci madde — Osmanlıların kâffesi huzur-i kanunda ve ahval-i diniye ve mezhebiyeden maada memleketin hukuk-ı vezaifinde mütesavidir.

 

On sekizinci madde — Tebaa-i Osmaniyenin hidemat-i devlette istihdam olunmak için devletin lisan-ı resmîsi olan Türkçeyi bilmeleri şarttır.

 

 

573

 

On dokuzuncu madde — Devlet memuriyetinde umum tebaa ehliyet ve kabiliyetlerine* göre münasip olan memuriyetlere kabuk olunur.

 

Yirminci madde — Tekâlif-i mukarrere nizamat-ı n*ahsusasma tevfikan kâffe-i tebaa beyninde herkesin kudreti nispetinde tarh ve tevzi olunur.

 

Yirmi birinci madde — Herkes usulen mutasarrıf olduğu mal ve mülkten emindir. Menafi-i umumiye için lüzumu sabit olmadıkça ve kanunu mucibince değer pahası peşin verilmedikçe kimsenin tasarrufunda olan mülk alınamaz.

 

Yirmi ikinci madde — Memalik-i Osmaniyede herkesin mesken ve menzili taarruzdan masundur. Kanunun tayin eylediği ahvalden maada bir sebeple hükümet tarafından cebren hiç kimsenin mesken ve menziline girilemez.

 

Yirmi üçüncü madde ,— Yapılacak usul-i muhakeme kanunu hükmünce hiç kimse kanunen mensup olduğu mahkemeden başka bir mahkemeye gitmeye icbar olunamaz.

 

Yirmi dördüncü madde — Müsadere ve angarya ve cerime memnudur. Fakat muharebe esnasında, usulen tayin olunacak tekâlif ve ahval bundan müstesnadır.

 

Yirmi beşinci madde — Bir kanuna müstenit olmadıkça vergi ve rüsum namıyle ve nam-i âharla hiç kimseden bir akçe alınamaz.

 

Yirmi altmcı madde — İşkence ve sair her nevi eziyet katiyen ve külliyen memnudur.

 

* * *

 

VÜKELAY-İ DEVLET

 

Yirmi yedinci madde — Mesned-i sadaret ve meşihat-i Islâmiye, taraf-ı Padişahîden emniyet buyurulan zatlara ihale buyurulduğu misillû, sair vükelânın memuriyetleri dahi bâ-irade-i şahane icra olunur.

 

Yirmi sekizinci madde — Meclis-i vükelâ sadrazamın riyaseti tahtında olarak akdolunup dahilî ve haricî umur-i mühimmenin merciidir. Müzakeratından muhtac-ı istizan olanların kararları irade-i seniye ile icra olunur.

 

Yirmi dokuzuncu madde — Vükelânın her biri dairesine ait olan umurdan, icrası mezuniyeti tahtında bulunanları usulüne tevfikan icra ve icrası mezuniyeti tahtında olmayanları sadrazama arz eder. Sadrazam dahi o makule mevaddan müzakereye muhtaç olmayanların muktezasmı icra veyahut taraf-ı Hazret-i Padişahîden istizan ederek ve muhtac-ı nüzakere bulunanları meclis-i vükelânın müzakeresine arz eyleyerek

 

 

574

 

müteallik buyurulacak irade-i Seniye mucibince iktizasını ifa eyler. Bu masalihin enva-ı derecatı nizam-ı mahsus ile tayin olunacaktır.

 

Otuzuncu madde — Vükelây-i devlet memuriyetlerine müteallik ahval ve icraattan mesuldür.

 

Otuz birinci madde — Mebusan arasından biri veyahut birkaçı heyet-i mebüsanın dahil-i daire-i vazifesi olan ahvalden dolayı-vükelây-i devletten bir zat hakkında mesuliyeti mucip şikâyet beyan ettiği halde evvelâ heyet-i mebüsanın nizam-ı dahilîsi mucibince bu mişillû mevaddm heyete havalesi lâzım gelip gelmeyeceğini müzakereye memur olan şubede tetkik olunmak üzere şikâyeti müş’ir heyet-i mebusan reisine verilecek takrir reis tarafından nihayet üç gün zarfında o şubeye gönderilir. Ve bu şube tarafından tahkikat-ı lâzime icra ve iştikâ olunan zat tarafından izahat-ı kâfiye istihsal olunduktan sonra şikâyetin şayan-ı müzakere olduğuna dair ekseriyetle tertip olunacak kararname heyet-i mebusanda kıraat olunarak ve icabında şikâyet olunan zat dava ile bizzat veya bilvasıta vereceği izahat istima kılınarak azay-i mevcudenin sülüsan ekseriyet-i mutlakasıyle kabul olunur ise, muhakeme talebini müş’ir mazbata makam-ı sadarete takdim ile led-el-arz müteallik olacak irade-i seniye üzerine keyfiyet divan-ı âliye havale olunur.

 

Otuz ikinci madde — Vükelâdan itham olunanların usul-i muhakemeleri kanun-i mahsus ile tayin edilecektir.

 

Otuz üçüncü madde — Memuriyetlerinden hariç ve sırf zatlarına ait her nevi deavide vükelânın sair efrad-ı Osmaniyeden asla farkı yoktur. Bu misillû hususatın muhakemesi ait olduğu mahakim-i umumiyede icra olunur.

 

Otuz dördüncü madde — Divan-ı âlinin daire-i ithamı tarafından müttehim olduğuna karar verilen vükelâ tebrie-i zimmet edinceye kadar vekâletten sakıt olur.

 

Otuz beşinci madde — Vükelâ ile heyet-i mebusan arsında ihtilâf olunan maddelerden birinin kabulünde vükelâ tarafından ısrar olunup da mebusan canibinden ekseriyet-i âra ile ve tafsilen esbab-ı mucibe beyanıyle katiyen ve mükerreren reddedildiği hald vükelânın tebdili veyahut müceddeden müddet-i kanuniyesinde intihap olunmak üzere heyet-i mebüsanın feshi münhasıran yed-i iktidar-ı Hazret-i Padişhîdedir.

 

Otuz altıncı madde — Meclis-i umumî mün’akit olmadığı zaman-, larda devleti bir muhataradan veyahut emniyet-i umumiyeyi halelden vikaye için bir zaruret-i mübreme zuhur ettiği ve bu bapta vaz’ma lüzum görülecek kanunun müzakeresiyçün meclisin celp ve cem’ine vakit müsait olmadığı halde Kanun-u Es asî ahkâmına mugayir olmamak üzere heyet-i vükelâ tarafından verilen kararlar heyet-i mebüsanın içtimaıyle

 

 

575

 

verilecek karara kadar bâ-irade-i seniye muvakkaten kanun hüküm ve kuvvetindedir.

 

Otuz yedinci madde — Vükelânın her biri her ne zaman murat ederse heyetlerin ikisinde dahi bulunmak veyahut maiyetindeki rüesay-i memurinden birini, tarafından vekâleten bulundurmak ve irad-ı nutukta azaya takaddüm etmek hakkını haizdir.

 

Otuz sekizinci madde — îstizah-ı madde için vükelâdan birinin huzuruna meclis-i mebusanda ekseriyetle karar verilerek davet olundukta, ya bizzat bulunarak veyahut maiyetindeki rüesay-i memurinden birini göndererek irat olunacak suallere cevap verecek veyahut lüzum görürse mesuliyetini üzerine alarak cevabını tehir etmek salâhiyetini haiz olacaktır.

 

* * *

 

MEMURİN

 

Otuz dokuzuncu madde — Bilcümle memurin nizamen tayin olunacak şerait üzre ehil ve müstahak oldukları memuriyetlere intihap olunacaktır. Ve bu veçhile intihap olunan memurlar kanunen mucib-i azil hareketi tahakkuk etmedikçe veya kendisi istifa eylemedikçe veyahut devletçe bir sebeb-i zarurî görülmedikçe azil ve tebdil olunamaz ve hüsn-i hareket ve istikamet eshabından olanlar ve devletçe bir sebeb-i zarurîye mebni infisal edenler nizam-ı mahsusunda tayin olunacağı veçhile terakkiyata ve tekaüt ve mazuliyet maaşlarına nail olacaklardır..

 

Kırkıncı madde — Her memuriyetin vezaifi, nizam-ı mahsus ile tayin olunacağından her memur kendi vazifesi dairesinde mesuldür.

 

Kırk birinci madde — Memurun âmirine hürmet ve riayeti lâzimeden ise de itaati kanunun tayin ettiği daireye mahsustur. Hilâf-ı kanun olan umurda âmire itaat mesuliyetten kurtulmaya medar olamaz.

 

* * *

 

MECLİS-İ UMUMİ

 

Kırk ikinci madde — Meclis-i umumi heyet-i âyan ve heyet-i mebusan namlarıyle başka başka iki heyeti muhtevidir.

 

Kırk üçüncü madde — Meclis-i umumînin iki heyeti beher sene teşrin-i sani iptidasında tecemmü eder ve bâ-irade-i seniye açılır ve mart iptidasında yine bâ-irade-i seniye kapanır. Bu heyetlerden biri diğerinin müçtemi bulunmadığı zaman mün’akit olamaz.

 

Kırk dördüncü madde — Zat-i Hazret-i Padişahî devletçe görülecek lüzum üzerine meclis-i umumîyi vaktinden evvel dahi açar ve müddet-i muayyene-i içtimaim da tenkis veya temdit eder.

 

 

576

 

Kırk beşinci madde — Meclis-i umumînin yevm-i küşadında zat-ı Hazret-i Padişahî veyahut taraflarından bilvekâle sadrazam hazır olduğu ve vükelây-i devletle iki heyetin azay-i mevudesi birlikte bulundukları halde resm-i klişadı icra olunup sene-i cariye zarfında devletin ahval-i dahiliye ve münasebat-ı hâriciyesine ve sene-i âtiyede ittihazına lüzum görülecek tedabir ve teşebbüs ata dair bir nutk-ı hümayun kıraat olunur.

 

Kırk altıncı madde — Meclis-i umumî azalığma intihap veya nasp olunan zevat meclisin yevm-i küşadmda sadrazam huzurunda ve o gün hazır bulunmayan olursa mensup olduğu heyet müçtemi olduğu halde reisleri huzurunda zat-ı Hazret-i Padişahîye ve vatana sadakat ve Kanun-u Esasî ahkâmına ve uhdesine tevdi olunan vazifeye riayetle hilâfmdan mücanebet eyleyeceğine yemin eder.

 

Kırk yedinci madde — Meclis-i umumî azası rey ve mütalaa beyanında muhtar olarak bunlardan hiç biri bir gûna vaat ve vait ve talimat kaydı altında bulunamaz ve gerek verdiği reylerden ve gerek meclisin müzakeratı esnasında beyan ettiği mütalaalardan dolayı bir veçhile itham olunamaz. Meğer ki meclisin nizamname-i dahilîsi hilâfında hareket etmiş ola. Bu takdirde nizamname-i mezkûr hükmünce muamele görür.

 

Kırk sekizinci madde — Meclis-i umumî azasından birinin hıyanet ve Kanun-u Esasiyi nakz ve ilgaya tasaddi ve irtikâp töhmetlerinden biriyle müttehim olduğuna, mensup olduğu heyet azay-i mevcudesinin sülüsan ekseriyet-i mutlakasıyle karar verilir veyahut kanunen hapis ve nefyi mucip bir ceza ile mahkûm olur ise azalık sıfatı zail olur. Bu ef’alin muhakemesiyle mücazatı ait olduğu mahkeme tarafından rüyet ve hükmolunur.

 

Kırk dokuzuncu madde — Meclis-i umumî azasından her biri reyini bizzat ita eder ve her birinin müzakerede bulunan bir maddenin ret ve kabulüne dair rey vermekten içtinaba dahi hakkı vardır.

 

Ellinci madde — Bir kimse zikrolunan iki heyetin ikisine birden aza olamaz.

 

Elli birinci madde — Meclıs^Ljımumî heyetlerinin ikisinde dahi mürettep olan azanın nısfından bir ziyade hazır bulunmadıkça müzakereye mübaderet oluhamaz ve kâffe-i müzakerat sülüsan ekseriyetle meşrut olmayan hususatta hazır bulunan azanın ekseriyet-i mutlakasıyle karargir olur. Ve tesavi-i âra vukuunda reisin reyi iki addedilir.

 

Elli ikinci madde — Bir kimse şahsına müteallik davasından dolayı meclis-i umumînin iki heyetinden birine arzuhal verdiği halde eğer evvelâ ait olduğu memurin-i devlete veyahut o memurların tabi bulundukları merciine müracaat etmediği tebeyyün eder ise arzuhal reddolunur.

 

 

577

 

Elli üçüncü madde — Müceddeden kanun tanzimi veya kavanin-i mevcudeden birinin tadili teklifi heyet-i vükelâya ait olduğu gibi heyet-i âyan ve heyet-i mebusan kendi vazife-i muayyeneleri dairesinde bulunan mevat için kanun tanzimini veyahut kavanin-i mevcudeden birinin tadilini istidaya salâhiyetleri olmakla evvelce makam-ı sadaret vasıtasıyle taraf-ı şahaneden istizan olunarak irade-i seniye müteallik bulunur ise ait olduğu dairelerden verilecek izahat ve tafsilât üzerine lâyihalarının tanzimi şûray-i devlete havale olunur.

 

Elli dördüncü madde — Şûray-i devlette bilmüzakere tanzim olunacak kavanin lâyihaları heyet-i mebusanda badehu heyet-i âyanda tetkik ve kabul olunduktan sonra icray-i ahkâmına irade-i seniye-i Hazret-i Padişahî müteallik buyurulur ise düstur-ül-amel olur. Ve işbu heyetlerin birinde katiyen reddolunan kanun lâyihası o senenin müddet-i içtimaiyesinde tekrar mevki-i müzakereye konulamaz.

 

Elli beşinci madde — Bir kanun lâyihası evvelâ heyet-i mebusanda badehu heyet-i âyanda bent bent okunup ve her bendine rey verilip ekser-i âra ile karar verilmedikçe ve. bâd-el-karar heyet-i mecmuası için dahi bit-tekrar ekseriyetle karar hâsıl olmadıkça kabul olunmuş olmaz.

 

Elli altıncı madde — Bu heyetler vükelâdan veya onların göndereceği vekillerden maada kendi azalarmdan olmayan veyahut resmen davet olunmuş memurinden bulunmayan hiç kimseyi gerek asaleten ve gerek bir cemaat tarafından vekâleten bir madde ifadesi için gelmiş olduğu halde asla kabul edemez ve ifadelerini istima eyleyemez.

 

Elli yedinci madde — Heyetlerin müzakeratı lisan-ı Türkî üzere cereyan eder. Ve müzakere olunacak lâyihaların suretleri tabı ile yevm-i müzakereden evvel azaya tevzi olunur.

 

Elli sekizinci madde — Heyetlerde verilecek reyler ya tayin-i esami veyahut işaret-i mahsusa veyahut rey-i hafi ile olur, rey-i hafi usulünün icrası azay-i mevcudenin ekseriyet-i ârasıyle karar verilmeye mütevakkıftır.

 

Elli dokuzuncu madde — Her heyetin inzibat-ı dahilîsini münhasıran kendi reisi icra eder.

 

* * *

 

Altmışıncı madde — Heyet-i âyanın reisi ve azası nihayet-i miktarı heyet-i mebusan azasının sülüsü miktarını tecavüz etmemek üzere doğrudan doğruya taraf-ı Hazret-i Padişahîden nasbolunur.

 

Altmış birinci madde — Heyet-i âyana aza tayin olunabilmek için âsar ve efali umumun vüsuk ve itimadına şayan ve umur-i devlette hidemat-ı memduhası mesbuk ve mütearif zevattan olmak ve kırk yaşından aşağı bulünmamak lâzımdır.

 

 

578

 

Altmış ikinci madde —Heyet-i âyan az alığı kayd-i hayat iledir. Bu memuriyetlere vükelâlık ve valilik ve ordu müşirliği ve kazaskerlik ve elçilik ve patriklik ve hahambaşılık memuriyetinde bulunmuş olan mazulinden ve berrî ve bahrî ferikandan ve sıfât-ı lâzimeyi cami sair zevattan münasipleri tayin olunur. Kendi talepleri ile devletçe sair me- - muriyete tayin olunanlar azalık memuriyetinden sakıt olur.

 

Altmış üçüncü madde — Heyet-i ayanın azalık maaşı şehriye on bin kuruştur. Başka bir nam ile hâzineden muvazzaf olan azanın maaş ve tayini eğer on bin kuruştan dun ise ol miktara iblâğ olunur ve eğer on bin kuruş veya ziyade ise ipka olunur.

 

Altmış dördüncü madde — Heyet-i âyan heyet-i mebusandan verilen muvazene lâyihalarım tetkik ile eğer bunlarda esasen umur-i diniyeye ve zat-ı Hazret-i Padişâhînin hukuk-ı seniyesine ve hürriyetine ve Kanun-u Esasi ahkâmına ve devletin tamamiyet-i mülkiyesine ve memleketin emniyet-i dâhiliyesine ve vatanın esbab-ı müdafaa ve muhafazasına ve âdab-ı umıhniyeye halel verir bir şey görür işe mütalaasının ilâvesiyle ya katiyen veyahut tadil ve tashih olunmak üzere heyet-i mebusana iade eder ve kabul ettiği lâyihaları tasdik ile makam-ı sadarete arz eyler ve heyete takdim olunan arzuhalleri bit-tetkik lüzum görür ise ilâve-i mütalaa ile beraber makam-ı sadarete takdim eder.

 

* * *

 

HEYET-İ MEBUSAN

 

Altmış beşinci madde — Heyet-i mebusanın miktar-ı azası tebaa-i Osmaniyeden her elli bin nüfus zükûrda bir nefer olmak itibariyle tertip olunur.

 

Altmış altıncı madde — Emr-i intihap rey-i hafî kaidesi üzerine müessestir. Suret-i icrası kanun-i mahsus ile tayin olunacaktır.

 

Altmış yedinci madde — Heyet-i mebusan azalığıyle hükümet memuriyeti bir zat uhdesinde içtima edemez. Fakat vükelâdan intihap olunanların azalığı mücazdır. Ye sair memurinden biri mebusluğa intihap olunursa kabul edip etmemek yed-i ihtiyarındadır. Fakat kabul ettiği halde memuriyetinden infisal eder.

 

Altmış sekizinci madde — Heyet-i mebusan için azalığa intihabı caiz olmayanlar şunlardır: Evvelâ tebaa-i devlet-i aliyeden olmayan saniyen nizam-ı mahsusu mucibince muvakkaten hizmet-i ecnebiye imtiyazını haiz olan salisen Türkçe bilmeyen rabian otuz yaşım ikmal etmeyen hâmisen hiyn-i intihapta bir kimsenin hizmetkârlarından bulunan sadisen iflâs ile mahkûm olup da iade-i itibar etmemiş olan sabian su-i ahval ile müştehir olan saminen mahcuriyetine hüküm lâhik olup da fekk-i hacir edilmeyen, tasian hukuk-ı medeniyeden sakıt olmuş olan

 

 

579

 

âşiren tabiiyet-i ecnebiye iddiasında bulunan kimselerdir. Bunlar mebus olamaz. Dört seneden sonra icra olunacak intihaplarda mebus olmak için Türkçe okumak mümkün mertebe yazmak dahi şart olacaktır.

 

Altmış dokuzuncu madde — Mebusan intihab-ı umumîsi dört senede bir kere icra olunur ve her mebusun müddet-i memuriyeti dört seneden ibaret olup fakat tekrar intihap olunmak caizdir.

 

Yetmişinci madde — Mebusların intihab-ı umumîsine heyetin mebde-i içtimai olan teşrin-i saniden lâakal dört mah mukaddem başlanılır.

 

Yetmiş birinci madde — Heyet-i mebusan azasının her biri kendini intihap eden dairenin ayrıca vekili olmayıp umum Osmanlıların vekili hükmündedir.

 

Yetmiş ikinci madde — Müntehipler intihap edecekleri mebusları, mensup oldukları daire-i vilâyet ahalisinden intihap etmeye mecburdur.

 

Yetmiş üçüncü madde — Bâ-irade-i seniye heyet-i mebusan fesih ile dağıtıldığı halde nihayet altı ayda müçtemi olmak üzere umum mebusanın müceddeden intihabına başlanılacaktır.

 

Yetmiş dördüncü madde — Heyet-i mebusan azasından biri vefat eder veya esbab-ı mücbire-i meşruadah birine duçar olur veya bir uzun müddette meclise devam etmez veyahut istifa eder veya mahkûmiyet veya kabul-i memuriyet cihetiyle azalıktan sakıt olursa yerine nihayet gelecek içtimaa yetişmek üzere usulü veçhile diğeri tayin olunur.

 

Yetmiş beşinci madde — Münhal olan mebusluk makamlarına intihap olunacak azanın memuriyeti gelecek intihab-ı umumî zamanına kadardır.

 

Yetmiş altmcı madde — Mebuslardan her birine beher sene içtimai için hâzineden yirmi bin kuruş verilecek ve şehriye beş bin kuruş maaş itibariyle memurin-i mülkiye nizamına tevfikan azimet ve avdet harc-ı rahı ita kılınacaktır.

 

Yetmiş yedinci madde — Heyet-i mebusan riyasetine heyet tarafından ekseriyetle üç ve ikinci ve üçüncü riyasetlere üçer nefer ki ceman dokuz zat intihap olunarak huzur-i şahaneye arz ile bunlardan birisi riyasete ve ikisi reis vekâletlerine bâ-irade-i seniye tercih ve memuriyetleri icra kılınır.

 

Yetmiş sekizinci madde — Heyet-i mebusan müzakeratı alenîdir, fakat bir madde-i mühimmeden dolayı müzakeratı hafi tutulmak vükelâ canibinden veyahut heyet-i mebusanın azasından on beş zat tarafından teklif olundukta heyetin içtima ettiği mahal azanın maadasından tahliye edilerek teklifin ret veya kabulü için ekseriyet-i âraya müracaat edilir.

 

Yetmiş dokuzuncu madde —Heyet-i mebusanın müddet-i içtimaiyesinde azadan hiç biri heyet tarafından ithama sebeb-i kâfi bulunduğuna

 

 

580

 

ekseriyetle karar verilmedikçe veyahut bir cünha veya cinayet icra eder iken veya icrayı müteakip tutulmadıkça tevkif ve muhakeme olunamaz.

 

Sekseninci madde — Heyet-i mebusan kendiye havale olunacak kavanin lâyihalarını müzakere ile bunlardan umur-i maliye ve Kanun-u Esasiye taalluk eder maddeleri ret veya kabul veyahut tadil eder ve masarif-i umumiye muvazene kanununda gösterildiği veçhile heyet-i mebusanda tafsilâtıyle tetkik olunduktan sonra miktarına vükelâ ile birlikte karar verilir ve buna karşılık olacak varidatın keyfiyet ve kemiyeti ve suret-i tevzi ve tedariki kezalik vükelâ ile birlikte tayin edilir.

 

* * *

 

MEHAKİM

 

Seksen birinci madde — Kanun-i mahsusuna tevfikan taraf-ı devletten nasbolunan ve yedlerine berat-i şerif verilen hâkimler ve lâ-yetenazildir. Fakat istifaları kabul olunur. Hâkimlerin terakkiyatı ve meslekleri ve tebdil-i memuriyetleri ve tekaütleri ve bir cürüm ile mahkûmiyet üzerine azlolunmaları dahi kanun-i mahsus hükmüne tabidir ve hâkimlerin ve mehakim memurlarının matlup olan evsafım işbu kanun irae eder.

 

Seksen ikinci madde — Mahkemelerde her nevi muhakeme alenen cereyan eder ve ilâmatın neşrine mezuniyet vardır. Ancak kanununda musarrah esbaba mebni mahkeme muhakemeyi hafi tutabilir.

 

Seksen üçüncü madde — Herkes huzur-i mahkemede hukukunu muhafaza için lüzum gördüğü vesait-i meşru ayı istimal edebilir.

 

Seksen dördüncü madde — Bir mahkeme vazifesi dahilinde olan davanın her ne vesile ile olursa olsun rüyetinden imtina edemez ve bir kere rüyetine veyahut rüyeti içiş iktiza eden tahkikat-ı evveliyeye başlandıktan sonra tatil veya taviki dahi caiz olamaz, meğer ki müddei davadan kefiyet etmiş ola, şu kadar ki cezaya müteallik deaviden hükümete ait olan hukuk nizamı veçhile yine icra olunur.

 

Seksen beşinci madde —Her dava ait olduğu mahkemede rüyet olunur, eşhasla hükümet beynindeki davalar dahi mehakim-i umumiyeye aittir.

 

Seksen altmcı madde — Mahkemeler her türpı müdahalâttan azadedir.

 

Seksen yedinci madde —Deavî-i şer’iye mehakim-i şer’iyede ve deavî-i nizamiye mehakim-i nizamiyede rüyet olunur.

 

Seksen sekizinci madde — Mahkemelerin sunuf ve vezaif ve salâhiyetinin derecat ve taksimatı ve hükkâmm tavzifi kavanine müstenittir.

 

 

581

 

Seksen dokuzuncu madde — Her ne nam ile olursa olsun bazı mevadd-ı mahsusayı rüyet ve hükmetmek için mehakim-i muayyene haricinde fevkalade bir mahkeme veyahut hüküm, vermek salâhiyetini haiz komisyon teşkili katiyen caiz değildir. Fakat kanunen muayyen olduğu veçhile tayin-i müvellî ve tahkim caizdir.

 

Doksanıncı madde — Hiç bir hâkim hâkimlik sıfatiyle devletin maaşlı bir başka memuriyetini uhdesine cem’edemez.

 

Doksan birinci madde — Umur-i cezaiyede hukuk-ı âmmeyi vikayeye memur müddei umumîler bulunacak ve bunların vezaif ve derecatı kanun ile tayin kılınacaktır.

 

* * *

 

DİVAN-I ALİ

 

Doksan ikinci madde — Divan-ı âli otuz azadan mürekkeptir. Bunların onu heyet-i âyan ve onu şûray-i devlet ve onu mahkeme-i temyiz ve istinaf rüesa ve azasından kura ile tefrik ve tayin olunarak heyet-i âyan dairesinde lüzum görüldükçe bâ-irade-i seniye akdolunur. Vazifesi vükelâ ile mahkeme-i temyiz rüesS ve azasının ve zat ve hukuk-ı şahane aleyhinde harekete ve devleti bir hal-i muhataraya ilkaya tasaddi eyleyenlerin muhakemesidir.

 

Doksan üçüncü madde — Divan-ı âli ikiye münkasim olup biri daire-i ithamiye ve biri divan-ı hükümdür. Daire-i ithamiye dokuz azadan ibaret olup bunun üçü heyet-i âyan ve üç divan-ı temyiz ve istinaf ve üçü şûray-i devlet azasından divan-ı âliye alınacak aza içinde kura ile intihap olunur.

 

Doksan dördüncü madde — Bu daire şikâyet olunan zevatın müttehim olup olmadığına sülüsan ekseriyetle karar verir ve daire-i ithamiyede bulunanlar divan-ı hükümde bulunamaz.

 

Doksan beşinci madde — Divan-ı hüküm yedisi heyet-i âyan ve yedisi divan-ı temyiz ve istinaf ve yedisi şûray-i devlet rüesa ve azasından olmak üzere divan-ı âli azasının yirmi bir neferden mürekkep olarak daire-i ithamiye tarafından muhakemesi lâzım olduğuna karar verilmiş davalar hakkında azay-i mürettebenin sülüsan ekseriyetiyle katiyen ve kavanin-i mevzuasına tevfikan hükmeder ve hükümleri kabil-i istinaf ve temyiz değildir.

 

* * *

 

UMUR-İ MALİYE

 

Doksan altıncı madde — Tekâlif-i devletin hiç biri bir kanun ile tayin olunmadıkça vazı ve tevzi ve istihsal olunamaz.

 

 

582

 

Doksan yedinci madde — Devletin bütçesi varidat ve masarifat-ı takribiyesini mübeyyin kanundur. Tekâlif-i devletin vazı ve tevzi ve tahsili emrinde müstenit olacağı kanun budur.

 

Doksan sekizinci madde —Bütçe yani muvazene-i umumiye kanunu meclis-i umumîde madde be madde tetkik ve kabul olunur. Varidat ve masarifat-ı muhammenenin müfredatını cami olmak üzere ona merbut olan cetveller nizamen tayin olunan nümunesine tevfikan aksam ve fusul-i mevadd-ı müteaddideye münkasim olarak bunların müzakeresi dahi fasıl fasıl icra edilir.

 

Doksan dokuzuncu madde — Muvazene-i umumiye kanunu müteallik olduğu senenin duhulünde mevki-i icraya konulabilmek için lâyihası heyet-i mebusana meclis-i umumînin küşadı akabinde ita olunur.

 

Yüzüncü madde — Bir kanun-i mahsus ile muayyen olmadıkça emval-i devletten muvazene haricinde sarfiyat caiz olamaz.

 

Yüz birinci madde — Meclis-i umumînin münakit bulunmadığı esnada esbab-ı mücbire-i fevkaladeden dolayı muvazene haricinde masraf ihtiyarına lüzum-ı kavî tahakkuk eder ise mesuliyeti heyet-i vükelâya ait olmak ve meclis-i umumînin küşadı akabinde ana dair kanun lâyihası meclis-i umumîye verilmek üzere o masrafın tesviyesi için iktiza eden mebaliğın taraf-ı Hazret-i Padişahîye arz ve istizan ile sâdır olacak irade-i seniye üzerine tedarik ve sarfı caiz olur.

 

Yüz ikinci madde — Muvazene kanununun hükmü bir seneye mahsustur. O senenin haricinde hükmü cari olamaz. Ancak bazı ahval-i fevkaladeden dolayı meclis-i mebusan muvazeneyi kararlaştırmaksam fesholunduğu halde hükmü b^r seneyi tecavüz etmemek üzere bir kararname ile vükelây-i devlet bâ=ürade-i seniye sene-i sabıka muvazenesinin cereyan-ı ahkâmını meclis-i mebusanın gelecek içtimama kadar temdit ederler.

 

Yüz üçüncü madde — Muhasebe-i katiye kanunu müteallik olduğu senenin varidatından istihsal olunan mebaliğ ile yine o senenin masarifatma vuku bulan sarfiyatın miktar-ı hakikîsini mübeyyin olarak bunun şekil ve taksimatı dahi muvazene-i umumiye kanununa tamamıyle mutabık olacaktır.

 

Yüz dördüncü madde — Muhasebe-i katiye kanununun lâyihası müteallik olduğu senenin hitamından itibaren nihayet dört sene sonra meclis-i umumîye ita olunur.

 

Yüz beşinci madde —Emval-i devletin kabz ve sarfına memur olanların muhasebelerini rüyet ve devairden tanzim olunan sâl muhasebelerini tetkik ederek hulâsa-i tetkikat ve netice-i mütalaatım her sene bir takrir-i mahsus ile heyet-i mebusana arz edilmek üzere bir divan-ı muhasebat teşkil olunacaktır.

 

 

583

 

Bu divan her üç ayda bir kere ahval-i mâliyeyi riyaset-i vükelâ vasıtasıyle ba-takrir taraf-ı Hazret-i Padişahîye dahi arz eder.

 

Yüz altıncı madde — DiVan-ı muhasebatın azası on iki kişiden mürettep olacak ve her biri heyet-i mebusandan ekseriyetle azlinin lüzumu tasdik olunmadıkça memuriyetinde kayd-i hayat ile kalmak üzere ba-irade-i seniye nasbolunacaktır.

 

Yüz yedinci madde — Divan-ı muhasebat azasmm evsafı, vezaifinin tafsilâtı ve suret-i istifa ve tebdil ve terakki ve tekaüdü ve ahkâmının keyfiyet-i teşkili bir nizam-ı mahsus ile tayin olunacaktır.

 

* * *

 

VİLAYAT

 

Yüz sekizinci madde — Vilâyatın usul-i idaresi tevsi-i mezuniyet ve tefrik-ı vezaif kaidesi üzerine müesses olup derecatı nizam-ı mahsus ile tayin kılınacaktır.

 

Yüz dokuzuncu madde — Vilâyet ve liva ve kaza merkezlerinden olan idare meclisleriyle senede bir defa merkez-i vilâyette içtima eden meclis-i umumî azasının suret-i intihabı bir kanun-i mahsus ile tevsi olunacaktır.

 

Yüz onuncu madde — Vilâyet mecalis-i umumiyesinin vezaif i yapılacak kanun-i mahsusunda beyan olunacağı veçhile turuk-ı maabir tanzimi ve itibar sandıklarının teşkili ve sanayi ve ticaret ve felâhatin tahsili gibi umur-i nafiaya müteallik mevat hakkmda ve umuma ait maarif ve terbiyenin intişarı yolunda müzakerata şamil olmakla beraber tekâlif ve mürettebat-ı miriyenin suret-i tevzi ve istihsalinde ve muamelât-ı sâirede kavanin ve nizam at-1 mevzua ahkâmına muhalif gördükleri ahvalin müteallik olduğu makam ve mevkilere tebliğiyle tashih ve ıslahı zımnında arz-ı iştikâ* etmek salâhiyetini dahi muhtevi olacaktır.

 

Yüz on birinci madde — Müsakkafat ve müştagalât ve nukud-i mevkute hâsılatının şurut-i vakfiyesi ve taamül-i kadimi veçhile meşrut lehine ve hayrat ve müberrata sarf olunmak üzere vasiyet edilen emvalin vasiyetnamelerinde muharrer olduğu üzere muvaziun lehine sarfına ve emval-i eytamın nizamname-i mahsusu veçhile suret-i idaresine nezaret etmek üzere her kazada her milletin bir cemaat meclisi bulunacak ve bu meclisler tanzim edilecek nizamat-ı mahsusası veçhile her milletin müntehap efradından mürekkep olacaktır ve mecalis-i mezkûre mahalleri hükümetlerini ve vilâyat mecalis-i umumiyesini kendilerine merci bilecektir.

 

Yüz on ikinci madde — Umur-i belediye Dersaadet ve taşralarda bil-intihap teşkil olunacak devair belediye meclisleriyle idare olunacak

 

 

584

 

ve bu dairelerin suret-i teşkili ve vezaifi ve azasının suret-i intihabı kanun-i mahsus ile tayin kılınacaktır.

 

* * *

 

MEVADD-I ŞETTA

 

Yüz on üçüncü madde — Mülkün bir cihetinde ihtilâl zuhur edeceğini müeyyit âsar ve emarat görüldüğü halde hükümet-i seniyenin o mahalle mahsus Qİmak üzere muvakkaten «idare-i örfiye» ilâcında hakkı vardır. «İdare-i örfiye» kayanın ve nizamat-ı mülkiyenin muvakkaten tatilinden ibaret olup «idare-i örfiye» tahtında bulunan mahallin suret-i idaresi nizam-ı mahsus ile tayin olunacaktır. Hükümetin meniyetini ihlâl ettikleri' idare-i zabıtanın tahkikat-ı mevsukası üzerine sabit olanları memalik-i mahrüsa-i şahaneden ihraç ve teb’it etmek münhasıran zat-ı Hazret-i Padişahînin yed-i iktidarmdadır.

 

Yüz on dördüncü madde — Osmanlı efradının kâffesine tahsil-i maarif-in birinci mertebesi mecburî olacaktır ve bunun derecat ve teferruatı nizam-ı mahsus ile tayin kılınacaktır.

 

Yüz on beşinci madde — Kanun-u Esasinin bir maddesi bile hiç bir sebep ve bahane ile tatil ve icradan ıskat edilemez.

 

Yüz on altıncı madde — Kanun-u Esasinin mevadd-ı mündericesinden bazılarının icab-ı hal ve vakte göre tağyir ve tadiline lüzum-i sahih ve kati görüldüğü halde zikr-i âti şerait ile tadili caiz olabilir. Şöyle ki ya heyet-i vükelâ veya heyet-i âyan veya heyet-i mebusan tarafından işbu tadile dair bir teklif vuku bulduğu halde evvelâ meclis-i mebusanda azay-i mürettebenin sülüsan ekseriyetiyle kabul olunur ve bu kabul meclis-i âyanın kezalik sülüsan ekseriyetiyle tasdik edildikten sonra irade-i seniye dahi o merkezde sudur eder ise tadilât-ı meşruha düstur-ül-amel olur ve Kanu-u Esasinin tadili teklif olunan bir maddesi berveçh-i meşruh müzakerat-i lâzimesinin icrasıyla irade-i seniyenin suduruna kadar hüküm ve kuvvetini kaybetmeksizin mer’iy-ül-icra tutulur.

 

Yüz on yedinci madde — Bir madde-i kanuniyenin tefsiri lâzım geldikte umur-i adliyeye müteallik ise tayin-i manası mahkeme-i temyize ve idare-i mülkiyeye dair ise şûray-i devlete ve işbu Kanun-u Esasiden ise heyet-i âyana aittir.

 

Yüz on sekizinci madde — Elyevm düstur-ül-amel bulunan nizamat ve teamül ve âdat ileride vaz’olunacak kavanin ve nizamat ile tadil veya ilga olunmadıkça mer’iy-ül-icra olacaktır.

 

Yüz on dokuzuncu madde — Meclis-i umumîye dair olan fi 10 şevval sene 93 tarihli talimat-ı muvakkatenin cereyan-ı ahkâmı yalnız birinci defa içtima edecek meclis-i umumînin müddet-i inikadiyesi hitamına kadar olup andan sonra hükmü cari değildir.

 

Fi 7 Zilhicce sene 1293

 

[Previous]

[Back to Index]